14 Haziran 2017 Çarşamba

Elçi, Bukalemun

Herkese merhaba,

Çehov'un toplu öykülerinin bulunduğu Köpeğiyle Dolaşan Kadın'daki ilk iki öyküyü (Elçi ve Bukalemun) okudum hemen. Bana göre, itibarımızla menfaatlerimiz arasında seçim yapmak zorunda kaldığımızda menfaati seçiyor olmamızın temelinde yatan korku hayatta kalma korkusu, belaya bulaşmama isteği. Çehov bu iki öyküsünde benzer korkuları işlemiş. Peki ya işin içinde menfaatimizi tehlikeye atacak bir durum yoksa eğer ve yine de bir yanlışa karşı çıkış yapmaya niyetliysek/zorundaysak, fakat buna cesaret edemiyorsak? İşte o zaman bizi durduran korku neyin korkusu, diye merak ediyorum. Rekabete girmekten, kavga etmekten mi, yenilmekten mi korkuyoruz? Aslına bakarsanız kıssadan hisse çıkaran öyküleri, hiciv sanatını çok sevmiyorum. İlerleyen öykülerde Çehov'un da bundan vazgeçeceğini düşünüyorum. Öykü tekniği açısından, Çehov'un okuru ansızın olayın içine atan ve hızla geri çeken anlatımını seviyorum. Elçi ve Bukalemun da öyleydi. Gelecek iki öyküde görüşmek dileğiyle.



3 yorum:

  1. hiciv değil de kıssadan hisse durumları öyküde ya da diğer edebi metinlerde yapıyı bozan bir şey bence de. Özellikle Elçi'de bunu hissedebiliriz. Bukalemun'u öyle algılamadım ama ne derler okur kadar çoktur bir metnin yorumu ve hepsi doğrudur. Eco abimizi saygıyla anarak:)

    YanıtlaSil
  2. Birinci öyküde elini taşın altına koymak istemeyenler için, korku içinde bulunduklarını varsayabiliriz. İkinci öykü için ise, komiserin bulunduğu konum ve mevkiyi kaybetme korkusu. Menfaatlerimiz doğrultusunda kendimizi bu korkuların istemsizce kucağına atıyoruz.

    Açıkçası ben bu açıdan düşünmemiştim. Güzel bir ayrıntı yakalamışsınız.

    YanıtlaSil
  3. İlk hikayenin sonunu bir öğütle bağlaması hoşuma gitmemeişti, daha doğrusu öyküde böyle bir şeye alışık değiliz. Tabi bir ironi de olabilir

    YanıtlaSil

Çehov: Elçi ve Bukalemun öyküleri üzerine notlar.

Çehov'dan ilk okuduğum öyküler hangileriydi, ne zamandı kesin olarak hatırlamıyorum, tek hatırladığım çok uzun süre önce olduğu: kendi ö...